freedom for foot fetishistic, gender symbols, ilahiyatçı, semboller




Cinsiyet sembollerinin doğduğu kaynak, Ortaçağ, Roma mitolojisidir.Ortaçağ’da 
astrologlarının, gezegenler için kullandıkları semboller günümüzde de geçerliliğini ve yaygınlığını sürdürmektedir. Mesela Mars’ı günümüzün erkek sembolü, Venüs’ü de günümüzün dişi sembolü ile belirtiyorlardı. Aynı zamanda Romalıların savaş tanrısı Mars ve aşk tanrıçası da Venüs’tü. Bu sebeple zaman içinde erkek ve dişi sembolleri ile bir çağrışım ve ilişkilendirme söz konusu olmuştur. Günümüzde, bu semboller gezegenleri işaret etmek için erilliğin-dişilliğin anlamlarını değil, cinsiyetlere yüklenen anlamları sembolize etmek için Mars'ın , Venüs'un ve Merkür'ün evrensel ve tarihsel  kabul gören sembollerini kullanmaktadır. 
Ucunda ok bulunan Mars simgesi erkeği, ucunda artı bulunan Venüs simgesi de kadını temsil eder. Mavi ; erkeğe, Pembe ise dişiye atfetdilmiştir. Eşcinselliğin renginin ise, pembe ve mavinin birleştirilmesi ile elde edilen Mor olarak belirlenmesi de bu atıfların sonucudur. Mitolojide Venüs ve Hermes'in çocuklarının hem dişi hem de erkek organlarına sahip olması hikayesinenden doğan 'hermafrodit' tanımı da bu mitolojik tanrının isminden gelmektedir. Merkür'ün sembolü de, genel kapsamıyla, cinsiyet değişikliğinin sembolü olarak kullanılmaktadır.
    Simgede, üstteki hilâl erkeği, alttaki artı işareti kadını, halka ise her iki yanında birbirini dengeleyen birer cinsiyetin bulunduğu bireyi temsil eder.Bu sembolün boynuzları olması, şeytanı çağrıştırması gibi yorumlarsa sonradan geliştirilen yorumlardır.İçiçe geçmiş bir kadın ve bir erkek figürü  heteroseksüel ilişkiyi sembolize eder. Bu sembolde,  cinsiyetler arasındaki farklılık vurgulanmaktadır .1970'lerden bu yana İç içe geçmiş iki erkek simgesi  eşcinsel  erkekleri sembolize etmek için kullanılmaktadır.Aynı şekilde iki kadın simgesi içiçe olarak, lezbiyenlik sembolü olarak kulllanılır. Ancak bu sembol kimi zaman feministlerce kadın kardeşliği için de kullanılmaktadır.  Erkek ve kadın sembollerinin birleştirilmesiyle oluşturulan bir diğer sembolse, transeksüelizmin sembolü olarak kullanılmaktadı. ''Dişi sembolü, saplı aynaya benzediği için bazen “Venüs’ün aynası” diye de anılır. Zira kadının aynada kendine uzun süre bakması ve aynayı çok kullanmasının bu duruma etkisi göz ardı edilemez.
  • Kimi araştırmacılara göre ise durum biraz daha farklıdır. Latince kökenli bir kelime olan “phosphoros”un anlamı “ışığı getiren” ya da “sabahyıldızı” demektir ve Bu kelime Venüs’ün de diğer adıdır. Bu araştırmacılar sembolün, kelimenin Yunanca’daki karşılığını belirten “fi” harfinin ilkel bir versiyonu olduğuna inanırlar. Bu sembol zamanla değişmiş ve astrologların da kullanımların yer verdikleri sembollerden biri olarak günümüze kadar gelmiştir.''

IFGE
International Foundation of Gender Education (IFGE) logosu da cinsiyet değiştirenlerin sembollerinden biridir. Cinsiyet simgelerinden esinlenerek tasarlanmıştır.  
  • Her cinsel yönelimin ayrı bir logosu olması gerekliliği tartışılmaktadır. Zira crossdresserlar ile travestiler arasındaki ayrımı ancaki kişilerin kendileri öztanımları ile yapabilmektedir. Eşcinselliğin ya da biseksüelliğin yaşamsal bir tercih  olması ya da bir cinsel fantezi olması da aynı şekilde bireysel tanımlardan müteşekkildir. Ancak nasıl ki intiharın sosyolojik bir olgu olduğunu kabul etmek durumundaysak, benzer şekilde düşünmek gerekir. Ancak her çeşit yönelim, fetiş için bir tanımlama, bir logo , bir sosyal organizasyon gerekir mi..tartışılır..
  • Marjinalizasyona gerek yok derken, sosyalleşmeyi reddetmiyoruz elbette ama, logosu olmayan ayak fetişistleri sosyal baskılar yüzünden mi organize olamamaktadır, yoksa gerekli olmadığı kabul gören bir gerçek midir? Facebooktan toplaşıp bir sosyal aksiyon gerçekleştirme ihtiyacı duymamaları, ayrımcılığa maruz kaldıklarını hissetmemelerinden mi ileri geliyor yoksa bu aşamaya gelemeyecek kadar baskı altında yaşandığı için mi? Kadınlar,erkekler, travestiler, transseksueller... hangi noktada ayrılmalı ayak fetişistlerinden..??tanımlamayı hangi noktada o kadarı bizi ilgilendirmiyor... kısmına geldik diye kesmeliyiz. Zira hiç bir cinsiyet sembolünde sevişme içindeki egemenlik rolleri sembollere yansımıyor..Yani o kadar da  iktidar meselesi değil bu boyutta...Ayakların egemenlik ifadesi olduğu zaman müdahil olmalı mıyız acaba? Yani patronlar işçi kadınların ayaklarını severse ya da, sevilen bebeksi genç ayaklarsa.. yani içinde tespitler yapabileceğimiz bisey varsa -ki hep vardır.. onlar da tanımlanmalı, ötekilenmeli ve bır sembol de atanmalı mı ? atanmamalı mı? bır ucgen ıcınde sıyah uzerıne mor puantıyelı pembe bır sapka takmıs bır gergedanla ayının elele tutustugu bır bayrak tasarlıcam :) super bı fantazı yaparlar artık... elele falan tutusup cinsel haz alırlar..biz onlara ilahıyatcı diyoruz 
  • Tarantino pic. for: http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=22825&rid=2369

Yorumlar