gokyuzu yırtılmıs kım dıkecek!

Evet turıst gunlugu...
sıkıldım ama ben turıst olmaktan
her sehır aynı aslında
gerı donsem artık
nomad hayat bıtse fena olmaz
verıcem ersmusun parasını da benı azad etseler dıcem
ama avrupada sıkıldım da gezecek bı afrıka kalıo buyukbaslardan
ona zaten meraklı degılım
ya dunya cok kucuk ya cok sıkıcı
ben eve doncem ıstanbula orda kalcam olmaa mı??
cıddıyım ama ne dıosunuz gunluk??
bıraksam ıstanbul a gıtsem
ve sadece mevsımlerın gecısını ızlesem olmaz mı
ısım bu olsa turıst deno dalgacı mahmut olsa??

Yorumlar

temmuzgonc dedi ki…
turist kaldığın sürece gökyüzü hep yırtılır. hep o mevsim geçişleri zamanında iki bulutun arasındaki bir ışık hüzmesine takılırsın günlerce. ışığın bir anına, sesin bir biçimine. o kaybolmuşluk hissinden kurtulamazsın, ister klagenfurt'ta ol, ister eskişehir'de.

insanı canlı tutan şey, günleri birbirine bağlayan şeydir. ertesi gün uyanınca yapacağın şeydir. sen bazan benim çok çalışmamı anlamsız buluyorsun ya, işte onun için çok çalışıyorum ben. çok çalışınca insan bulutlar arasında kaybolacak zaman bulamıyor, bulabildiği azıcık zaman ancak güzellikleri seyretmeye yetiyor. çok çalışmak beni, hayatın anlamsızlığı ve zamanın sonsuzluğu hakkında düşünmekten alıkoyuyor, ruhumu kurtarıyor. çünkü bir yeditepe istanbul'daki yusuf olmak istemem, düşünerek hayatın geçişini, geçmişin hikayelerini bitmeyen romanlara aktarmaya çalışır gibi yaşamak istemem. eh, mevcut popüler kültür de beni avutmaya yetmez. geriye kalıyor çalışmak, zihni meşgul etmek, ama zihni meşgul etme aracını da meşru kılmak. yani yusuf'un kitabı gibi gönüllü kılmamak amacı.

zannediyorum eninde sonunda bir işe gireceksin. umarım o işi seversin, çünkü insanı kurtaran şey, iştir. belki bir gezi dergisine yazılar yazarsın, olma mı? gurme olursun, olma mı? burada aşçılık meslek okulu var, aşçı olursun, olma mı? demek istediğim, sevebileceğin bir iş, günü geceye, haftaları aylara bağlar, kısa vadeli amaçlarını gerçekleştirirken sen, bir bakarsın yıllar geçmiş, üzülmezsin buna, çünkü yıllar her halükarda geçiyor. bunu farketmemek çok güzel oluyor, vay be, ne kadar hızlı geçmiş demek.

işte o işe girene kadar biraz daha zamanın var, takıl bu zamanda, turistliğinin, yusuf'luğunun son demlerini yaşa, keyfini çıkar. zannetme ki bu halet-i ruhiye coğrafyayla alakalı, üzme kendini.