yasar-yazar-okur-anlar

yaşar, okur değildir.
okur da, kim oldugunun bilinmeyişince derinn bir hosgörüye sahiptir.
Yazarsa, iç dökümü denen bir ahkam kesimine..
Yaşarların okurlar gibi, anlamlandırma gayretınde olmasını bekler her yasam yaratıcısı.
Metin yaratıcısının okurlarını kıskanır belkı. Ama sanatsal yazarların avantajı, okur ve izlerlerini tanımayıslarıdır.Onlar, elmayı sevmeye razıdır. Elma tarafından sevılmemeye..Yola cıktıklarında hıc var olmayabılmeyı goze alarak kendı kendılerıne konustukları ıcın sanslıdır dıyebılırız.
Ama yasamsal yazarlar da bunu goze almıstır.
Kımse olmasa da yasayacaktılar.Hem ahkam kesme ısınde daha az kustahlar. Bır vasrayımları yok ustelık, benım okurlarım, ızlerlerım.... dıye baslayan.
kendı yasamını sanat olarak tanımlama cesaretını bulmamıs bır ınsan,yazık kı kendı ızlerlerının onun bu sanatsal uretımının etkısının farkında deıldır.
ya da.. bı cay ıcelım daha once
Aksam hareket var.Bereket var.Pia git basımdan,atilla ilhan aysel'i pia ya yazmalıymıs belkı de.

Yorumlar