Trium-Virlik

'Sen gelmeden ayak izlerini sildim kendimin. Çalışkanlaşan ruhum, tembelleşen kalbimle inatlaşırken, kısırlaşan kelimeler dualist bir noktaya sürüyor beni.'

İnsanın ruhu bedeni ve kalbi farklı ise duyusal olarak da, dokusal olarak da,
organlar arası doku farklılığını hemoglobinler bile çözemezdi.
ruh-beden-kalp trium-virlik 'inden uzak da durmak gerek...
Her birinin başka işleyişi, dokusu olduğu doğrudur. Yaşamı algılayışımız zaman zaman değişebiliyorsa belki biraz da hangi perspektiften, kendi organlarımızdan hangisi ile algılamaya çalıştığımızla ilgili olabilir.
Bedeni ihtirasla özdeştirir insan en basiti. Hazdan dahi önce, doyumla ilgilidir. Haz ruhla ilgilidir bence.Beden onu algılamanın aracıdır. Zira mazohizm de bir haz verebiliyorsa, ya da onurlu bir işkence süreci sizi mutlu edebiliyorsa bedenle ilgili olan haz'dan farklıdır. Elbette, doyum aşamasına giderken gelişen süreç haz içerir. Yemeği ve şarabı ağzınızda birbirine çarptığınız ve saçlarınızın sevgilinizin avuçlarında okşandığı anların...en ilkel hazdan en gelişkin doyuma kadar geniş bir skala da olsa sonuç aynı..
Ve ruh, insan olmakla ilgili daha çok. Aldatılmak gerçekten bir sorunsa -ki öyle olduğu aşikar- bu ancak ve ancak, insanın 'yeri doldurulabilir' oluşunun yüzüne vurulmasını kaldıramayacak olmasından kaynaklanmaktadır. Aldatılmak aşktan öte bir onursal sorundur. Arkadaşınız da sizi aldatabilir. Önemli olan, tam olarak sizin rollerinizin bir başkasına devridir. Bu da 'ruh' u yaralar.
Kalp ise sanki daha farklı, daha 'romance..l'amour' .. biyolojik boyutunda, bedendeki gibi doyumsal sinirlerden ziyade, hormon sistemi etkendir. Ve elbette ritm.. İster iç temposu, ister insanların ritme ve ritüellere olan şamanist eğilimleriyla yaşattıkları tutku..Hala kutsal sanan, kutsanan törenlerimiz var, melodilerimiz, uğultular,hareketler, takıntılar,aşk tepkileri..
ve bu Trium -Virlik nasıl insan organlarının dokuları farklı olmasına rağmen aynı sistem içinde çalışabiliyorsa, kanla, damarla, sinirle... duygular, düşünceler, değerler, onur, aşk, ihtiras.. aynı düzlemde yaşatılabilmektedir.
Sen gelmeden, kalbimden, ruhumu silmem. Ya da aşk, öldürmez onuru. Ve ihtiras kuvvetli değildir onu yaratan arzunun başlangıcındaki ilk bakıştan...
'Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu, ağlardım..'

Yorumlar