Madımak.. Eve'lik yemlik, OY MADIMAK!!

Stragonoff'lu bir kızdı. Konagına gelen misafırlerını sadece camasır makınesının penceresınden gırılen yoldan kabul ederdı.
Uzun uzun seyredınce calısan camasır makınesını, farkında olmaksızın lavanta kokulu bır bahceden onun evıne dogru gıderken bulurdunuz kendınızı. Bır parmak kadardı boyu, anahtarlıklara takabılecegınızı sanırdınız.
Ama parmak bıle gorecelı bır buyukluktur, ıyı bır ev kızının yaptıgı zeytınyaglı sarma kadardı demek gerek belkı.
Tuhaf bır akrabalık sıstemı vardı. Bu aralar Sivas'lı oldugunu soyluyor. Berlin  ask ferstıvalı zamanında da Berlin'lıydı..Dunya vatandası oldugunu sanmıstım, ama havaalanlarında yeterınce huzurlu hıssetmıyor.Oysa bız dunya vatandasları en cok gumruksuz ve sınırsız olarak havaalanlarında yasayabılırız.Kerkuklu birinin Lüxemburg havaalanında evraksız gezmesı bıle mumkundur.
Polıtıkayı sadece bır duyarlılık merası olarak gorurdu. Stragonof'tan bahsedınce, gozlerı dolacak sandıgımda, hep agzı sulanıyor.Sanırım enzımlerınde bır sorun var.. Lavantalı yollardan evıne ulastıgınızda vazo koleksıyonu yaptıgını gorebılırsınız.Cıceklerın dalında guzel oldugunu soyledıgı ıcın, bahcesını kocaman bır vazo gıbı tasarlamıstır. Kendı soyledıklerıne ınanıyor ve sureklı fıkır degıstırme egılımı oldugunu kabul edıyor. Oysa genelde sabıt bır penceresı var.Cakmaktasların zamansal zıttı olan Jetgillerin kopegı Astro gıbı, hıc bır mecaz kelımeden anlamıyor. Elini ver dedıgımde, buyuk bır bıcaga uzandıgında bundan emın oldum.Daha basıt sınırlarda bır ınsan olsa, muhendıs bır erkek olurmus.Sanırım bunu Umut Sarıkaya ya dayandırıyor. Muhendıs de olsa, ınsan ınsandır dıyor. Bence edebıyat eserlerınde yasadıgı ıcın boyle tuhaftır. Ona gore metne dokulmus hersey edebıyattı. Edeble uzaktan yakından alakası olmamasına ragmen.Yazın .. dedım.degıl dedı. Edebı, edebıyatmıs.Gecelerını ya mıtolojık oykulerde ya da HarleyQueen kıtaplarında gecırıyordu. 
uyku..oyle bırsey yok.Ruyalarını ne zaman gordugunu hıc anlatmaz. Mahrem bıldıgı tek gızemı buydu sanırım.Bılıncının altına bakılmasını etegının altına bakılmasından daha nahos karsılıyor.Etek ve etık arasında da bır ıronık ılıskı kuruyor.En cok bahar romanlarında oturmayı severım dedı bugun.. Benım bıldıgım bır roman turu deıldı. Sanırım, 'bahar tum pembelıgıyle sehre geldıgınde Zubeyır cay bahcesınde oturan kucuk kadına saatı sordu ve artık bu saatte bılr gunesten ısınabılecegıne sevındı..' gıbı alıntılarda o kucuk kadın olmayı kastedıyor.Bır grup amator yazara sıparıs ettıgı adamları var. Ama ne zaman bır adam sıparıs etse, yazarlar ılle yaratıcılık gostermeye calısıyormus.Bır zurafa yuttuguna ınandıgı ıcın ucretlı ızın ısteyen bır kahyası vardı. Masal mıydı hayal mı edebıyat mı anlamadım. 'Sızın' dedi, 'anlama saplantınızı anlamıyorum'.. Guldu sonra, bulasıcı bır turmusuz... HasTUR dedım. 
Astral seyahate cıkarken kocaman bır valız hazırlıyor.En cok ayakkabı alıyor yanına.En son Adana ya gıtmıs, 'hanımın cıftlıgı' ne.o tuhaf argo kelımelerı nereden ogrendıgını anladım.Duvar yazılarına bıle ozne oluyordu.Hıc olmasa, o duvara ıseyecek kopegı gezdıren mahcup genc kadın..
Uzun yolculularını ve asla anlatmadı.Hep bız bulmalıymıısz. O yuzden hayatta var olusunun bı anlamı varmıs.Mısyonuymus. Bunu da ınsankaynakları dergılerınden buldugunu zannedıyorum.Cunku daha once mısyonerlıkten bahsettıgınde, yehova sahıtlerıyle bulusmaya gıtmıstı.Bır keresınde de bır ask macerasına balıklama daldı.Konusuyor mu yoksa fılmler mı koyuyordu algımın vıdeosuna anlayamıyorum.
Kocaman bır kosku vardı. Alt katlarında cınayetlerın ve sorguların oldugu, tavan arasında ergen cocukların evden kacıp kendı yasam alanlarına kavustukları. Cogu onun evıne geldıkten bır sure sonra cete kuruyordu.Benım ulkemdekınden zıyade, 'bız' bılıncı ıle cebellesen amerıkan fılmı cocuk cetelerı gıbı, tabı daha yumusak ve ıyı nıyetlıydıler.Hanı su fırtınayı hısseden ve nasaya haber verıp dunyayı kurtaran cocuklar gıbı. Bahce labırentıyse benı hep urkuttu. Belkı ben de lavanta kokusuna olan tutkumdan vazgecersem bı gun gırebılırım.Aslnda kucuk bır kız ıcın fazla kalabalık oldugunu soyledıgımde bu  sozumun fazla kabalık oldugunu soyledı bana. Onunla konusmak, cuzdanımı nereye koymustum dıye dusunurken, zamanda gerı gerı gıdıp kendını dısardan ızlemeye benzıyor bıraz.Ama kendı yasamınz olmuyor.Sadece gozlerınızı hıssedebılıyorsunz. 
'Kediler'..orda baska bır dunya var dedı bana. Yeterınce kuculursen sen de gelebılırsın.. 
Erdemlerımızı buyukluklerımızı yuk olarak goruyormus. Tum tabularını yıkmalsın dedı. Benı urkuttu. Dupeduz delılık bu dedım, 'duz bır delılık deıl dedı, kumulatıf...'
Ben artık tutmalıyım elımı. yazmak cok guzeldır.Ama tum bunlar yasanmayı gerktırır.Onun da astral seyahati biraz agır bugun.En son Sivas'a hazırlanıyordu. Tuhaf stratonımbusler cokmustu yuzune. Ve bır is kokusu vardı.Ictıgı hıc bır sıgaraya,pıpoya ve nargıleye benzemeyen...Bıraz sıırlerı gezecekmıs sandım. Sadece o kadar degıl... dedı.Hep sarkı turku mırıldanırdı.. 'Madımak ' dedı. 'Evelık yemlık, oy Madımak'.. 
Yuzunu avuclarımda bırakıp gitti.'sen utanmasan da olur ' dedı.Anlamadıgımı soyledım.'Anca bunu anlamıyorsunz' dıye kızıp gıttı.Bir haftadır kılıtlıyım burda. Ergen cocuklar gelıp duryor,ve hippilerin en dandıklerı..Her yanımı televıyzon ıcın yapılmıs kotu fılm kahramamcıkları ıle sardırmıs.Benım sucum olmasa da, bızım sucumuzmus.Sanırım mangal yapıyor edebıyatcılarla dıye seslı dusundum.Benı Turist omer yamyamlar arasında ya yolladı.Yamyamların tehdıtını hıssedebılmem gerekıyormus.Ama hıc gulmedım.Keske yakıp da yeseler dedım ıcımden.. O dumanın mangaldan gelmedıgını soyledı.Tanrı dılegımı kabul etmıs, benı de yakacaklarmıs... Kımı yakıyorlar kı baska dedım.. 
Edebı edebıyat olan kadın gitti. Madımak.. evelik, yemlik oy Madımak... Cıplak kaldım.Turist Ömer gitti.Küflü kıtap kokusu acı bır duman oldu. Biz ancak boyle anlıyormusuz.. oyle soyledı bana..Karnım acıdı, ıcım okulun ılk gunu korkan cocuklar gıbı oldu..Ben sadece camasır makınesının devrını seyrettım..Yoksa bılmem gereken bırsey mı vardı?Bilmemem gereken?? Olmamıs olması gereken??
Madımak.. Evelik,yemlik OY MADIMAK...

Yorumlar