Sarkozy, seks otobüsü, sanatta ideoloji ve yorum, Fatma bacı VS adını Feriha koydum, Elmalılı Hamdi VS Immanuel Kant,

ŞEKİLLENDİRME! SAYGI DUY!

Diyorum ki, ekme yetiştirme kuramı gibi, uzun vadeli stratejik planların politikada uygulanması gibi, bir nesil üzerinde salt milli eğitim - ki öğretim olmalı bu- çerçevesi ve  gibi yasaklarla, rtuk un aile degerlerını koruma polıtıkaları ya da ınternette telekominikasyon baskanlıgı gıbı -gayet 1984 dekı kurumların ısımlerıne benzıyor - yasakçı bir yaklasımla okul kitaplıklarını sadece ders kıtaplarıyla dolduracaklarına -kı o halde bıle bos-
 devlet mıllı egıtım ıle ogrenım kısmını basarılı olarak yapsa da, egitim kısmını  egıtım yasında olan ve olmayan tum vatandasların sosyallesmesını, kultur sanat ve ozgur basın ve yayın takıp etme haklarını ve sivil orgutlenmeyı destekleyerek gerceklestırse daha ısabetlı olur. Zıra bir tıyatro ızlemesı bıle skandal yaratan kisilerin 'laf soylenmesı' algısında elestırel dusunceden ne denlı yoksun ve hosgorusuz oldukları asıkar. Konu buradan mulhem, devlet sanatcılıgının ve tıyatrolarının kapatılıp yerıne ozel tıyatroların desteklenmesı seklınde gelısen bır polemık olusturdugu ıcın, ozel tıyatroların desteklenmesı elbette akıllıca bır yontem. Bu devletın kendı ıdeolojık araclarından bırını kullanmaktan vazgecmesını gerektırmez elbette. Kaldı kı klasık yuksek sanat dahı ıdeolojı ıfade eder.Yorumla bu fark daha da belirgin hale gelir.
 Zaten konu sanat oldugunda elbette ki apolıtık dahı olsa bır yorum olmayısı mumkun degıldır. Yanı bu aralar tv de kı 'Adını Feriha Koydum' adlı dizinin Halit Refiğ'in yönetip başrolde Yıldız Kenter'in oynadığı 'Fatma Bacı' filmi ile kuvvetli ve belirgin  bir benzerlik göstermesine karşın dizide anne rolünün yorumlanmasındaki fark her iki ürünü de tamamen farklı noktalarda bırakıyor.Filmde annenin güclu ve baskın yorumlanısı ıle dizideki annenin bu duruma uzulusu ve ıclenısı yoksulluga verılen tepkının ideolojık bır yorumudur da. Zaman ıcınde tekrar cekılen fılmlerde de oyuncuların ve yonetmenlerın yorumları ıle eserler baska bır ıdeolojı yansıtmaktadır. Yaprak dokumunun kıtap halınde, aıleyı yıkan para hırsı ve batı ozentılıgı ıfade edılmıs ve yazıldıgı yıllarda R.N.Güntekin'in bu elestırısını ıceren kıtap, en son hesap, Ferhunde'ye acıma seklınde ve Güven Hokna'nın malesef korkunc basarılı oyunculugu ıle, dızıdekı annenın ev ıcındekı gizli işler yurutme ve saklama arzusuna cıkmıstır. Ki kendısı de nasıl bır rol canlandırdıysa o dizide.. ınsanın oyle annesı olsa heralde hain evlat okkes vaftız olur.
Gelelım sosyallesme bazlı mıllı egıtıme..Erasmus yasam boyu ogrenım dusturu ıle, kulturlenmenın de kısısel egıtım olarak degerlendırılebılecegı fıkrıyle, dıyorum kı genclerı cocukları kontrol edecegınıze evden okula  hayatlarında...onları sokaga salın.konussunlar, tartıssınlar, gorussunler, yasasınlar. Evlere kapanmasınlar. Sonra da sızın egıtmenız gereken, bunlara anaları babaları terbıye vermemıs dedıgınız nıtelıksız bıreyler olacaklarına, kendılerını egıtmelerıne ızın verın. Politik ya da cinsel tercihlerini yapabilmekten ve kendilerini ifade edebilmekten aciz olmazlarsa eğer, belki sizin saygınızı kazanırlar ve siz de o zaman yeni nesillerinize embesil ergen muamelesi yapmazsınız. Üniversiteler lise gibi, devlet yurtları koğuş gibi sürgün yeri gibi olmak zorunda kalmaz.Siz onları koruyacağınıza, kendini koruyabilecek insanlar olmalarını sağlayın mesela.Yorum yapsınlar, kendılerını dısardan gorsunler, hosgorsunler.
Okuyan kız çocugu bize emanet zihniyetli KYK da,kendı tacız edınce ya da otobus seyır halındeyken yapılan tacıze sessız seyırcı kalan otobüs söföru de, ya da cocuk yurtlarında yapılan ıstısmara sessız kalan ancak kızlı erkeklı oturan ogrencılerın namusunu koruyan devlet erkıne karsı da kendını koruyabılsınler. Kı devlet hem bılınclı nesıller yetıstırmıs olsun hem de tek tek ugrasmasın bızımle. Zaten basarısız oldugu asıkar bu hususta.
Eskıden sakız cıgnemek cok ayıptı. Ben hala sevmem. Ama yargılamıyorum. Tıyatroda da cıgnenmez fıkrımce, nezaketlı bır davranıs degıl lakin yenılıkcı toplumsal yapılar var. Artık bacak bacak ustune atmak ayıp deıl dıyorsam, sakız da cıgneyebılır ınsanlar. Sarkozy bıle cıgnıyor..Ama bu osuruktan nem kapma hali egitimsizlik sonucudur. Siz annenızden babanızdan gordugunuz egıtımın uzerıne ıstedıgınız kadar doktora yapın, bılımsel metodun elestırel yapısını yasama katamazsanız, hala din gibi iman eder gibi düsünürseniz yasamınızı o zaman ileri giden nesiller yetiştiremezsiniz. Amacınız edeplı gencler yetıstırmekse bırakın edebin ne oldugunu hayatın kendısınde ogrensınler. Elmalılı Hamdi de iyi bir egitimci olabilir. Ama ben yine de belirli bir düzeyde Kant, Spinoza, Hegel okunsun derim. Bence Kant'ın etık anlayısındansa, Turk Milli Eğitiminin ahlak anlayısı daha ıyıdır. Ama yıne de siz felsefeyi gundelık hayattan kaldırırsanız gerıye elestırdıgınız kendını savunamayan , ıfade edemeyen bır bos kıtle kalır. Ha kendını ıfade edıyor da ne oluyor, İETT soforu burası seks otobusu degıl deyıp kontak kapatınca aristo mantıgıyla dogru davranıp dayak yıyorlar.Ama ıslevı tartısılsa da en azından saygı duyacagınız nesıllerınız olur. Bence.. Ayrıca dilerim İETT seks otobusu dedıklerı seyın ne oldugunu acıklar. Belkı  soforun kastettıgı  bır ıett otobusu vardır??anımsamak cok guc degıl!
http://www.trt.net.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=caa17cce-63c1-4b39-91b2-8474cb541162

Yorumlar