Kul, yürüdüğü yol içre başkalaşır.

Dünya tarihini, bir ülkenin genel gidişatını almanakları okuyarak da anlayabilirsiniz. Ancak bu oluiturulmuş almanakların hangi bakış açısıyla derlendiğinin önemiyle ilgili bir izlenim verir size.

İnsanlar, deniz kenarındaki çakıl taşları gibidir. Aynı kaynaktan gelseler de, yaşadıkları maceralar ve dalgalarda sürükleniş biçimleri onları eşsiz kılar.

Koca bir kayadır bir etnik kültür, cinsiyet,ırk gibi kategoriler. Ancak aynı kayaçtan kopan taşlar ufalır, yuvarlanır, renkleri ortaya çıkar, vururlar kıyıya. Kimini bir kadın koyar çantasına Doğu Akdeniz kıyısından Corte D'azure 'e taşır evine. Kimini geri yollarlar denize taşları fırlatırken yarışarak babalarıyla çocuklar. Taş sektirmeyi öğrenirken henüz. Pembe, mavi,yeşil, turuncu... her rente her tonda her parlaklıkta taşlar var. Hiç bir kayacı o kadar canlı, yaşam dolu göremezsiniz. Hareketin ruhunu taşır taş. Üzerinde keçiler dolanan topraklar gibi, yuva yapılan kumullar gibi, en azından levhalarca ittirilen dev levhalar gibi, magma gibi, buzullar gibi... hareketin ruhunu taşır yaşar var olan her şey, devinir. Ama farklıdır insanları hepsi ailelerinden.Hepsi yürüdüğü yol içre başkalaşır.

http://almanakturkiye.awardspace.com/1989.html   

Yorumlar