Yeşil Kabanlı Bay Kamil- ağlayan kadın

Yeşil Kabanlı Bay Kamil yollarda... Uzun hikayelerini her zaman unutur kendisi. Mırıldandığı şarkıları hep unutur dinleyesi olduğunda. Bay Kamil biraz yabanidir. Biraz ehlileşmiştir de insancıl acılardan. Kalabalık yollardan gider hergün. Bir defter memurudur. Yalnızlığından bir türlü yaşlanamamış bir adamdır. Yolda ağlayan kadınlara yardım etmesini bilmez. Ne zaman bir dilenciye küfretse içinden, öğrenir ki gerçekten açtır o dilenci. Yeşil Kabanlı Bay Kamil yolda ağlayan bir kadın gördü geçen akşam.
Kadın sarışın, topluca bir kadındı. Kalabalıkların içinde yüksek sesle konuşuyordu sevgilisiyle. Sızlanmalı bir tonlamayla .. Yeşil Kabanlı Bay Kamil'in gençlik acıları depreşti. Ağlamaklı tüm kadınlara karşı buz tutturmaya çalıştığı Kamil aklının öğrendiklerini düşündü. Nasılsa indiğinde işine gücüne bakacak yine, ne sızlanması bu suni güçsüzlükler.. ne banallikler... diye düşündü. Az sonrasında, kadın telefonu kapattı. Biraz gitti yol. Kadına bakmamaya çalışarak, bu gibi şeyler düşünmeye değmez diye aklını zorladı . Biraz sonra kadın, o sarışın topluca kadın, neredeyse hıçkırarak ağlamaya başladı arabada. Yeşil Kabanlı Bay Kamil, üzüldü ve utandı bi an.. Ama öğrendiklerine ihanet etmek istemedi. Histerik bir eğilim olsagerek diye yakıştırdı sonra. Çünkü acı deneyimleri vardı Kamil ruhunun. Otobüs boşaldı. Kadın indi. Kamil de indi. Kadın yıkılmamak için bir duvara yaslandı. Kalabalık içinde akıp götüremedi gövdesini. Bir cenazeye gidiyormuş kadın. Konuşmaları bunu anlatıyordu aslında. Bay Kamil, bunu da anormal davranışını ört bas etmek için abarttığı suni bir sancı olarak değerlendirmişti. Çünkü çok yakını olsa, taksiyle gidebilirdi. Ya da acil olsaydı. Taksiye binmeyecek kadar uzaktı bahsi geçen cenaze töreni kadın için. Bu sızlanmaysa olsa olsa birilerine 'bak ben çok duygusal ve ince ruhlu ve yalnız bir kadınım' ifadesi olabilirdi .
Yeşil Kabanlı Bay Kamil, indiğinde tüm ruhsuz kalma çalışmalarına rağmen, kendini kadından uzak tutamadı. Belki bayılırdı kadın, ya da belki çok ağlardı, sigara ya da çakmak ararken sinirleri bozulurdu çok. Bir insana ihtiyaç duyar belki diye, insanca refleksleriyle kadına yakın durdu. Bunu kadının onurunu rencide etmemeye çalışarak yaptı. Oysa az önce kadının öyle bir inceliği olmadığından emindi. Kadının gerçekten de birşeylere ihtiyacı olduğunu gördü Yeşil Kabanlı Bay Kamil. Lakin düşüncelerinden o kadar azap duymuş, ve nazariyelerinin çöküşünden kendine karşı yine öylesine utanmıştı ki, uzakta durup kadına bakmakla yetindi. Kadın bir duvara yaslanıp ağlamaya başladı. Bay Kamil de onu izleyerek bir sigara yaktı. Kadın sigara arar,isterse ikram edeceğine dair kendine söz vererek. Kadın ağlamaya devam etti. Yeşil Kabanlı Bay Kamil, sigarasını bitirdi ve hiç birşey yapma kabiliyeti olmadığını bir kez daha kabul ederek, gelen otobüse bindi. Bindiği otobüsün içinde, ağlayan kadını gözleriyle aradı, hareket ederken, durakta mı hala diye insani refleksleriyle kontrol etti. Sonra kendisine kızdı. Tanımadığı bir kadını aradığı için gözleriyle ve aklı onda kaldığı için. Bir kez daha kızdı, hiç birşey de yapmadığı için. Sonra evine giderken kaçıncı durakta ineceğini saymaya başladı yine, her gün yaptığı gibi. 


Yorumlar