sade-d (bu edebi tanımı 'tartışma' olan paragraflar içeren bir 'deneme'dir )relative



PAZAR AKŞAMLARI
Şimdi kılıksızım, fakat
borçlarımı ödedikten sonra
ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak
ve ihtimal sen
yine beni sevmeyeceksin.
bununla beraber pazar akşamları
sizin mahalleden geçerken,
süslenmiş olarak,
zannediyor musun ki ben de sana
şimdiki kadar kıymet vereceğim ?
                 Orhan VELİ


Bu kadar basit işte.. Uzuun cümlelerde anlattığımız, iç çekmelerce yeterli olan ifadeler.
Ne nankörlüğü insanoğlunun, ne doğamızın aslında ne kadar ilkel olduğu...Melek ve insan arasında var olması gereken farkın bu bencillik ve ego olmasından bahsetmek gerekmiyor saatlerce.
Bir şiir, ilkçağ filozofarının bilmeceleri gibi saklıyor ne çok gerçeği... Saklamıyor da pek aslında.


Bazı eğitimler programlamak,bazı yolculuklar organize etmek... plana oturtunca disipline edince olayın tatilsi bir yanı kalmıyor. Panaromik fotoğraf çekip aktarırken, vazife haline geliyor çekimler. Elbette, çalışırken tatilden aldığından fazla keyif alan da vardır, çalışmamayı bilmeyen de.. Lakin belgesel çekimi tadında da yaşamamak gerek hayatı.
Daha da kısa cümleler kurmak gerek diyorum bir yandan. Bir yandan da idrak kapasitesi idrar kapasitesinden düşük bir yapı var. Nesillere çamur atmıyorum. Sistem bu. Düşünmek gerekli gelmiyor insanlara. 
'Düz düşünen doğruyu bulur ' derler. Doğru öyle mi bulunur emin değilim ama, detaylı düşünenler, yanıldığına inanma eğilimi gösteriyor, bu kesin. Bulduğun doğruyu elinde tutma ihtimalin daha düşük ve ona ulaşma yolun yorucu ve dolambaçlıysa, hedeflediğiniz doğru'ya ulaşırken, başka doğruları da buluyor olmak belki de sizi zenginleştirmiyor aksine , söylendiği gibi yoruyordur..
Dolambaçlı düşünmek ve alternatifler sultanı olmak kimi zaman esnek düşünceli olmanızı sağlarken, kimi zaman karar verme kabiliyetinizi kısıtlar ve zamanı optimum kullanabilmenize engel olabilir.
Düz düşünmekse, sizi pek çok fırsatı değerlenirebilmekten mahrum eder.
Burada bile her iki ihtimali birden açıklamak, okuru yormaya sebep oluyor. Demek ki bazen gerçekten de düz ve sade olmak gerekir.
Hangi aracı kullanacağınızı seçerken, önce amacınızı iyi belirlemelisiniz. İçinizi dökmek için yazmak, belirli bir kitleye bir mesaj iletmek, profesyonelce bilgi paylaşımında bulunmak, kitlesini umursamaksızın başarılı bir seo uygulaması gerçekleştirmek, bir tartışma yapmak ya da sadece göstermelik birşeyler ortaya koymak gibi farklı amaçlar için seçeceğiniz dil ve uslup farklı olmalıdır.









Kıssadan hisseleri sevmem.

Eğitim programlarını sevmiyorum ve gezi turlarını...
Ama kolaylaştırıyorlar işleri. Belgelendiriyorlar, etiketlendiriyorlar....Kendinizi dış dünyaya tanımlamanızı ortak bir paydada bunu başarmanızı sağlıyor. Yuppiler, how to... müşterileri... bu kursların müfredatlarını kendileri hazırlayamazlar mı düye düşünüyorum. Sonra zaten liseler de 4 sene sürmek zorunda değil diyorum. Ama ortaöğrenimde konu biraz da sosyalleşme ve çocukların ortalıkta gezinmemesi aslında.
Geri dönüyorum bu eğitim müşterilerine.. 
Öncelikle muazzam bir zaman kazandırdıklarını kabul etmek gerekir. Uzmanlık gerektiren bir konuda neleri öğrenmeniz ve hangi sırayla öğrenmeniz gerektiğini planlamak bile eğitim planlamacısının işi zaten.
Hadi konu çok teknik değil ve siz kendinizi iyi tanıyor ve öğrenme metodları konusunda deneyimlisiniz diyelim. Bu kez de uzmanların deneyimlerini aktarmaları ve teknik örneklemelerden yararlanamazsınız.
Eh! ben işimi uzmanına bırakıp ekmeğimi fırından alıyor, peynirimi şarküteriden alıyorsam ve spor hocasının vizyonunun kendi konusunda daha geniş olduğuna inanıyorsam, söz konusu kurslar da gerçekten mesleki eğitim sayılır. Hatta, insan olmak ciddi bir iş ise, kişisel gelişim kurslarını da mesleki eğitim olarak değerlendirebilirsiniz. (ne kapitalist bir minare... burj el arab kadar uzun oldu )
Bu konuda e-öğrenme ile mümkün olacak araştırmaların da belgelendirilmesi pekala şart değil.
 
Bakınız gerçekten kurs-seminer katılımcı belgesi almak için insanlar ne taklalara şahit oluyor...Daha altın günü konseptindeki kadın girişimci eğitimlerini, taşradaki öğrenci kişisel gelişim seminerlerini, copy paste slaytlardan müteşekkil sahne zanaati havasında geçen telefonda konuşma ve beden dili seminerlerinden ve ebleh yerine konmayı kabul edip bunu mesleki eğitim diye almak zorunda olan insanlardan bahsetmiyorum. Zira bir kısmı içi n gerçekten bu kadarı bile çok faydalı oluyor. Her ne kadar genellikle etkisi on günde geçse de...



Biraz showbusiness olması mide bulandırıcı olmakla beraber, insanların eğlence ihtiyacını da karşılamak gibi multipragmatik bir yaklaşıma sahip diyebiliriz. Yine de belgelendirme kısmını kabul etmiyorum. Yakında kongre ve sempozyumlar gibi modern sanat sergileri de belge verecek .Belki daha sonra, biraz ağır kabul edilen bazı açık oturum programları, düzenli tweetleyen takipçilerine sezon sonunda aktif katılımcı belgesi verir :) 


Sade-d' e geliyorum... Daha sade olmak gerek. En azından mümkün olan yerlerde. Sade ve içerikçe zengin ama ansiklopedik değil ve katılıma açık.... Bu cümlede gördüğünüz gibi bağlaçların sık kullanımı cümlenin zor anlaşılır olmasına yol açıyor. İşte tam da bunun yanlış olduğunu anlatmak istedim.


Yorumlar