Kayıp Bahar MuraD
Belki de bahar aylarından birini unuttum çok eski bir zamanda. O gün bugün 3 gün fazla 5 gün eksik, haftanın sonunu ayın başına ekleyerek yaşayıp gidiyorum belki.
Unuttuğum şiirler, şairler, hiç bilmemişe döndüğüm tuzlu bir lisan vardı. Kaybolmayı bilmemek ve daha çok şeyi bilmek..
Nerede o esli kuşlar, üzerimde tuz yok artık. Tanrı şahidim değil ve yağmurda ıslanmıyor, üşüyorum sadece. Sanırım bir ay içinde bahara ilişkin pek çok güzel duygular da kaybolmuş , geride kalmış belki.
Rakamları toplamı aralarında asal bir sayı veren şiir öğrencilerine söyleyin, aralarında konuşmasınlar.
Şiirin de kahramanı mı olur, kahraman olsa sinemada olur. Bunlar ancak gariban nesne..Kaymakam bey isim vermemiş, 3 de ben eklerim olmadı, nesnenin adı Murat olsun. Bari "d" ile yazılsın . Fallarda, fincanlarda can bulur böylece. Hem tüm sınıf arkadaşları bir gün mezun olur. Bazıları bahar mevsiminden bir ayı sırasının altında unutur gider. Okul kapanır. Hiç milli olamamış eğitim sistemi susar. Okullar otopark olur. Dondurmacılara yeni fiyat listeleri gelir. Kolonyacılar sokaklara dökülür... O sıranın altında bir 128Muradkendiarandakonuşma kalır.
Ve de ne tuhaf... bireylerarası, metinlerarası, çok katmanlı, kollektif, deneyimsel ve kesinlikle nitel. Tüm bunlar ne kadar doğru, ne kadar benim için ki kimsem.. Ne kadar senin içinliğini bileceksin ki sen kimsen. Her metnin bir okuru vardır her zaman. İnsan, biricikliğine böyle inanır biraz da. Sonra da devam eder, senin için gülümsediğine sokaktaki bebeğin. Değiştirebilir gibi yerdeki parayı dilenciye vermenin Sudan'da terörü.
İlgisi yok güzelliğin bizimle, gerçekle.. Güzellik inanmakta. Kafan güzel oluyor işte.. Kiminin kuzularla sarmaş dolaş, üç duvar içinde.
Unuttuğum şiirler, şairler, hiç bilmemişe döndüğüm tuzlu bir lisan vardı. Kaybolmayı bilmemek ve daha çok şeyi bilmek..
Nerede o esli kuşlar, üzerimde tuz yok artık. Tanrı şahidim değil ve yağmurda ıslanmıyor, üşüyorum sadece. Sanırım bir ay içinde bahara ilişkin pek çok güzel duygular da kaybolmuş , geride kalmış belki.
Yeni yeni müzik grupları var ve hiçbirinden anlamıyorum ki bu durum bir bahar ayından eksilmişliğimle ilgili değildir. İngilizcem de postalların ne işe yaradığını kıçıma yemeden önce anlamamı sağlayacak kadar ilham verici değil. Ah! bu şiirler google translate le bir .pdf formatına döndürülüyor katı siyah klavyemde takır tukur. Muz kabuğunun potasyum alındısı matbuu bir masada ani bir rüzgar oluyor .
Şiirin de kahramanı mı olur, kahraman olsa sinemada olur. Bunlar ancak gariban nesne..Kaymakam bey isim vermemiş, 3 de ben eklerim olmadı, nesnenin adı Murat olsun. Bari "d" ile yazılsın . Fallarda, fincanlarda can bulur böylece. Hem tüm sınıf arkadaşları bir gün mezun olur. Bazıları bahar mevsiminden bir ayı sırasının altında unutur gider. Okul kapanır. Hiç milli olamamış eğitim sistemi susar. Okullar otopark olur. Dondurmacılara yeni fiyat listeleri gelir. Kolonyacılar sokaklara dökülür... O sıranın altında bir 128Muradkendiarandakonuşma kalır.
Ve de ne tuhaf... bireylerarası, metinlerarası, çok katmanlı, kollektif, deneyimsel ve kesinlikle nitel. Tüm bunlar ne kadar doğru, ne kadar benim için ki kimsem.. Ne kadar senin içinliğini bileceksin ki sen kimsen. Her metnin bir okuru vardır her zaman. İnsan, biricikliğine böyle inanır biraz da. Sonra da devam eder, senin için gülümsediğine sokaktaki bebeğin. Değiştirebilir gibi yerdeki parayı dilenciye vermenin Sudan'da terörü.
İlgisi yok güzelliğin bizimle, gerçekle.. Güzellik inanmakta. Kafan güzel oluyor işte.. Kiminin kuzularla sarmaş dolaş, üç duvar içinde.
Yorumlar